
TRAFİK KAZALARINDA BİLİNÇLİ TAKSİR
Giriş
Trafik kazaları ceza hukuku bakımından çoğu zaman taksirle işlenen suçlar kapsamında değerlendirilir. Ancak bazı olaylarda sürücünün, meydana gelen neticeyi öngörmesine rağmen dikkatsiz davranmaya devam etmesi nedeniyle bilinçli taksir hükümleri uygulanmaktadır. Bu ayrım, sanık hakkında verilecek cezanın miktarını doğrudan etkilediğinden büyük önem arz etmektedir.
Taksir ve Bilinçli Taksir Kavramları
TCK md. 22/2 uyarınca taksir:
"Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle suçun neticesinin öngörülememesi"dir.
TCK md. 22/3 uyarınca bilinçli taksir:
"Kişinin neticeyi öngörmesine rağmen, bu neticenin meydana gelmeyeceğine güvenerek fiili işlemesidir."
Bu durumda bilinçli taksirde fail, neticeyi istememekte ancak olabileceğini bilmektedir.
Trafik Kazaları Bağlamında Bilinçli Taksir
Trafik kazalarında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanabilmesi için sürücünün:
-
Kural ihlali yaptığının farkında olması,
-
Olası bir kazayı öngörmesi,
-
Ancak "bana bir şey olmaz" düşüncesiyle hareket etmesi gerekir.
Örnek Durumlar:
-
Aşırı hızla araç kullanmak (örneğin otoyolda 160 km/h)
-
Alkol ya da uyuşturucu etkisi altında araç kullanmak
-
Kırmızı ışıkta geçmek
-
Yolun ve hava koşullarına aykırı şekilde sürüş yapmak
Yargıtay Uygulamaları
“Sanığın, hava koşulları kötü olmasına ve hız sınırını aşmasına rağmen sürüşe devam etmesi, kazayı öngördüğünü ancak gerçekleşmeyeceğine güvendiğini göstermektedir. Bu nedenle eylem bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu oluşturur.”
“Sanık 1.30 promil alkollü halde araç kullanmıştır. Bu durumda meydana gelen ölümle sonuçlanan kazada bilinçli taksir hükümleri uygulanmalıdır.”
Bilinçli Taksirin Ceza Miktarına Etkisi
TCK md. 22/3 gereği bilinçli taksir halinde, verilecek ceza yarısına kadar artırılabilir.
Bu artırım oranı hâkimin takdirine bağlı olup, olayın özelliklerine göre belirlenir.
Sonuç ve Değerlendirme
Trafik kazalarında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması, failin davranışının öngörülebilir risk içerip içermediği ile yakından ilgilidir. Bu nedenle:
-
Delil değerlendirmesi,
-
Araç kullanma şekli,
-
Kaza anındaki çevresel koşullar,
-
Sanığın kişisel özellikleri ve sürüş geçmişi
gibi unsurlar ayrıntılı olarak incelenmeli ve hukuki nitelendirme ona göre yapılmalıdır.
Makale bilgilendirme amaçlıdır. Hukuki destek için iletişime geçiniz.