KASTEN YARALAMA
1. Giriş
Kasten yaralama suçu, bireylerin vücut bütünlüğünü ve sağlığını koruyan en temel ceza normlarından biridir. Bu suç tipi, Türk Ceza Kanunu’nun 86 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, hem basit hem de nitelikli halleriyle çeşitli biçimlerde karşımıza çıkar. Suçun unsurlarının, kastın derecesinin ve mağdurun zararının değerlendirilmesi bakımından uygulamada önemli yorum farkları doğabilmektedir.
2. Kasten Yaralama Suçunun Tanımı ve Unsurları
2.1. Kanuni Düzenleme
Türk Ceza Kanunu’nun 86. maddesine göre:
“(1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
2.2. Suçun Maddi Unsuru
-
Fail: Herkes olabilir.
-
Mağdur: Herkes olabilir.
-
Fiil: Vücuda acı verme veya sağlığın/alglama yetisinin bozulmasına neden olma.
-
Sonuç: Sağlığın ya da beden bütünlüğünün bozulması.
2.3. Manevi Unsur
Suç doğrudan kastla işlenebilir. Failin mağdurun vücut bütünlüğüne yönelik bilerek ve isteyerek hareket etmesi gereklidir.
3. Nitelikli Halleri (TCK m. 86/3)
TCK m. 86/3’e göre, suçun belirli kişiler veya belirli araçlarla işlenmesi halinde ceza artırılmaktadır. Örneğin:
-
Üstsoy, altsoy, eşe karşı işlenmesi,
-
Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılarak işlenmesi,
-
Silahla veya birden fazla kişiyle birlikte işlenmesi gibi durumlar cezayı ağırlaştırıcı nedenlerdir.
4. Neticesi Sebebiyle Ağırlaşan Haller (TCK m. 87)
Yaralama fiili mağdurun:
-
Duyu organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
-
Konuşma, çocuk yapma yetisinin kaybına,
-
Yüzde sabit iz kalmasına,
-
Hayatını tehlikeye sokan bir duruma,
-
İyileşmesi uzun süren bir hastalığa sebep olmuşsa, ceza artmaktadır.
Örneğin:
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 2020/4598 E. 2021/1542 K. sayılı kararında, mağdurun yüzde sabit iz kalmasına yol açan yaralanma durumunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine karar vermiştir.
5. Kasten Yaralama Suçu ile İlgili Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
-
Kastın belirlenmesi: Özellikle kavga sırasında meydana gelen yaralanmalarda, doğrudan kast mı yoksa olası kast mı olduğu önemlidir.
-
Meşru müdafaa iddiaları: Sıklıkla failin savunması bu yönde olmaktadır. Gerçeklik değerlendirmesi yargılamada önem arz eder.
-
Basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek yaralar: TCK m. 86/2 uyarınca ceza verilmesine yer olmayabilir.
6. Yargıtay Kararlarıyla Değerlendirme
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 2019/4156 E., 2020/7552 K.
Sanığın mağduru yumruklaması sonucu çenesinde kırık oluşması nedeniyle fiilin “neticesi sebebiyle ağırlaşan yaralama” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2016/3-89 E., 2018/182 K.
Meşru müdafaa iddiasında bulunan sanığın, saldırının sona ermesinden sonra bıçakla karşılık vermesi, savunma sınırının aşılması olarak kabul edilmiştir.
7. Sonuç ve Değerlendirme
Kasten yaralama suçu, hem failin kastı hem de yaralanmanın niteliği açısından dikkatle analiz edilmesi gereken bir suç tipidir. Uygulamada, failin kastının belirlenmesi, nitelikli ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerin ayrımı, meşru müdafaa sınırının değerlendirilmesi gibi noktalar önemlidir. Yargıtay içtihatları bu alanlarda içtihat birliği sağlamaya çalışsa da her somut olay kendi içinde değerlendirilmelidir.
Makale bilgilendirme amaçlıdır. Hukuki destek için iletişime geçebilirisiniz.
